MİLYARCA YAŞINDA DÜNYA MİKROBİYOTASI

Dünyanın oluşumundan günümüze kadar milyarca yıldır canlı mikroorganizmalar canlı yaşamın kaynağı olmuşlardır.

Biyolojik olarak bakteriler canlı yaşamın genetik şifrelerini taşımaktadırlar.

Yararlı bakterilerin insan sağlığında ve beslenmesinde çok önemli rolleri bulunmaktadır.

Anne sütü ile başlayan bu yararlılık ömür boyu sürecek olan bağışıklık sisteminin yapılanması ile devam eder.

Ağızdan bağırsakların son noktasına kadar bakteriler ile oluşan mikrobiyota organı bağışıklık sisteminin merkezidir.

100 yılı aşkın süredir yapılan araştırmalarda probiyotik bakterilerin keşfedilmesi ile sağlık ve beslenme olguları insanlar açısından yaşamsal öneme sahiptir.

ONBİNLERCE YILDAN BERİ İNSAN MİKROBİYOTASI

Son yıllarda microbiome  alanında yapılan keşiflerde ise Yeni Nesil Probiyotik bakteriler ile insanlık tarihinin yeni bir sayfası açılmıştır.

Yeni Nesil Probiyotikler anaerobik nitelikte sadece insan bağırsaklarında oksijensiz olarak canlı yaşayabilen probiyotik bakterilerdir.

Genel olarak tüm probiyotik çeşitliliğinin bütün zenginliği ile insan sağlığındaki rolleri; bütün araştırmaların odak noktasına yerleşmiştir.

Her yıl binlerce bilimsel araştırma yapılmakta, her araştırma sonucunda probiyotikler üzerine yeni bilgiler ortaya çıkmaktadır.

Probiyotikler günümüzde koruyucu sağlık konseptinde; sindirim sisteminin düzenlenmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlü hale getirilmesi yönünde kabul görmüş mikroorganizmalardır.

Günümüzde koruyucu sağlık yanında terapötik yönünde hastalıkların tedavisinde olumlu destek olabileceği bilimsel araştırmalarda açıklanmaktadır.

21.YÜZYIL VE AKKERMANSİA

Akkermansia muciniphila anaerobik nitelikte yeni nesil probiyotik bakteri olup; 2004 yılında Wageningen Ünivesitesinde doktorasını yapan Dr. Muriel Derrin tarafından keşfedilmiştir.

Anne sütünden bebeklerin bağırsaklarına geçtiği araştırmalarda belirlenmiştir.

Bebeğin bağırsaklarındaki mikrobiyotanın ilk kurucu probiyotik bakterilerindendir.

Etkinliği ile diğer probiyotik bakterilerden farklı olarak bağırsak bariyerinin sağlanmasında musin degrasyonu ile mukozanın yenilenmesine ve kalınlığının artmasını sağlayarak bağırsak geçirgenliğine son verdiği bilimsel araştırmalarda açıklanmıştır

Akkermansia muciniphilanın bu rolü bağırsak geçirgenliği kaynaklı hastalıkların önlenmesinde Tıp dünyası tarafından önemli bulunmuştur.

21. yüzyıl probiyotiklerin yüzyılı olmaya adaydır.

Bu yüzyılın başlangıcında Akkermansia muciniphila yeni nesil probiyotik bakterisi öncü rolü üstlenebilir